DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI) NEDİR?

AqxB...ce4w
8 Feb 2024
44


İnsan vücudunun enerji ihtiyacı; alınan besinlerdeki karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Bu besin öğeleri sindirilirken glikoz adı verilen basit şekerler açığa çıkar. Glikoz vücudun tüm organları için en önemli besin kaynağıdır. Hücrelerin glikozun enerjisini kullanabilmesi için, glikozun hücre içine alınması gerekir. Glikozun hücre içine girmesini ve glikojen olarak depolanmasını sağlayan, pankreas bezi tarafından salgılanan insülin hormonudur. 

 Uzun süren kan şekeri yüksekliği diyabet, halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılır. Bu rahatsızlığın varlığında, farklı zamanlarda ve bir defadan fazla tekrarlanan ölçümlerde kan şekeri yüksek çıkar.

Diyabet yani şeker hastalığı tanısı şu değerlendirmeler sonunda netleşir:

  • Sabah açlık (8-12 saatlik açlıktan sonra) kan şekeri (AKŞ) 126 mg/dl ve üzerinde; yemekten sonra 2. saat tokluk kan şekeri (TKŞ) 200 mg/dl ve üzerindeyse,
  • Günün herhangi bir saatinde ne zaman ve ne yemiş olursanız olun kan şekeri değeriniz 200 mg/dl üzerinde çıkıyorsa,
  • Bu yüksek değerler birden fazla ölçümde tespit edilmişse.



Örneğin kaza gibi olağandışı durumlarda ya da ameliyat öncesinde ölçülen kan şekeri değerinin yüksek çıkması, şeker hastası olduğunuz anlamına gelmez. Yukarıda da belirttiğimiz gibi tanı, tekrarlayan ölçümler ile konulur.

Diyabet hastalığı (diabetes mellitus; şeker hastalığı) farklı tipleri olan bir hastalıktır. Her tipte temel sorun, kandaki glikozun yani şekerin hücre içine girememesinden kaynaklanır. Şeker tüm doku ve organlarımız için esas enerji kaynağıdır. Diyabette kanda şeker yüksek olduğu halde doku ve organlar aslında aç kalır. Dokular aç kalınca protein ve yağları yakmaya; bunlardan enerji sağlamaya çalışır. Diyabete bağlı gelişen sorunların nedeni işte bu temel dengenin bozulmuş olmasıdır. Diyabetli hasta sayısı tüm dünyada ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde giderek artmaktadır. Dünyada 425 milyon yetişkin diyabetli yaşamaktadır. Bu sayının 2040 yılında 642 milyona ulaşması bekleniyor.

DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI) BELİRTİLERİ



  • Çok su içme, çok idrara çıkma (özellikle geceleri idrara çıkma) 
  • Ağız kuruluğu
  • Aşırı acıkma hissi
  • Halsizlik ve bazen zayıflama
  • Görme sorunları
  • Dişeti hastalıkları
  • Ayaklarda yanma, karıncalanma hissi
  • Yaraların geç iyileşmesi, enfeksiyonlar (idrar yollarında, akciğerde)
  • Yüksek şeker koması (karın ağrısı, bulantı kusma, şuur bulanıklığı)
  • Cinsel işlev bozuklukları (iktidarsızlık)



DİYABET ÇEŞİTLERİ



  • Tip 1 diyabet 
  • Tip 2 diyabet 
  • Gestasyonel diabetes mellitus 



TİP 1



Tip 1 Diyabet kronik bir hastalıktır. Tip 1 diyabet tanısı konulmuş hastaların pankreasında insülin üreten hücreler parçalanır ve bu nedenle insülin yeteri miktarda (ya da hiç) üretilemez.
İnsülin vücuttaki hücrelere enerji sağlayan glikozun kullanılmasına yardımcı olur. İnsülin besinler aracılığıyla vücuda giren glikozu kandan alıp hücrelere dağıtır.


Hücreler yeteri kadar glikoz aldığı zaman, karaciğer ve kas dokusu geriye kalan glikozu (kan şekeri) glikojen olarak vücutta depolar. Depolanan bu glikojen, kan şekerinden ayrılır ve öğün aralarında, egzersiz esnasında ya da uyurken enerjiye ihtiyaç duyulduğunda kullanılır.

Tip 1 diyabet hastalarında insülin eksikliğinden dolayı glikoz işlenemez. Dolayısıyla, vücuda alınan glikoz hücrelere aktarılamaz. Bunun sonucunda da kan dolaşımında çok fazla glikozun birikeceği söylenebilir. Yüksek glikoz değerleri kısa ve uzun vadede birtakım sorunlara neden olabilir.


TİP 2



Tip 2 diyabet, vücudun insülini olması gerektiği gibi kullanamadığı ömür boyu süren bir hastalıktır. Tip 2 diyabet hastalarının vücutta normal seviyelerde üretilen insüline karşı direnç kazanması ve bu sebeple kandaki şekerden faydalanamaması olarak özetlenebilir. Orta yaşlı veya daha yaşlı kişilerde tip 2 diyabet görülme olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle, bu diyabet çeşidi, yetişkin başlangıçlı diyabet olarak da adlandırılır. Ancak, Tip 2 diyabet, özellikle çocukluk çağı obezitesi nedeniyle çocukları ve gençleri de etkileyebilir. Aşırı kilo, hareketsiz (sedanter) yaşam tarzı ve stres, tip 2 diyabeti tetikleyen unsurlar arasında yer alır. Tip 2 diyabet en yaygın diyabet türüdür.


TİP 1 VE TİP 2 DİYABETİN FARKLARI



Çocuklarda ve gençlik yıllarında ortaya çıkan Tip 1 diyabette, bağışıklık sistemindeki bozukluklar nedeniyle pankreasta insülin yapan hücreler tahrip olur. Vücutta yeterli insülin yapılamadığından bu hastalar, dışarıdan insülin alamaz ise diyabet koması (ketoasidoz) gelişir ve yaşamları tehlikeye girebilir. Bu hastalar zayıftır, hastalık belirtileri kısa süre içinde ortaya çıkar ve gelişir. Bu diyabet tipinin tüm diyabetlilere oranı %5-10’dur.

Halen en sık görülen diyabet formu olan ve orta-ileri yaş grubunda görülen Tip 2 diyabette ise kişilerin pankreasında insülin üretilmesine rağmen çeşitli dokularda, özellikle kas, yağ, karaciğer ve damarlarda şişmanlık ve hareketsizlik nedeniyle insülinin etkilerine karşı vücutta direnç oluşmuştur ve insülin etkisi yetersiz kalır. Sinsi başlayan ve bu nedenle geç fark edilen bu tip diyabette kalıtımın rolü büyüktür.

Başlangıçta sadece yaşam tarzı düzenlenerek dengeli ve sağlıklı beslenme ile fiziksel aktivitenin artırılması ve kilo fazlası olanların zayıflatılması ile hastalık kimi zaman kontrol altına alınabilir. Kan şekerini düşürmek ve hastalığın ilerleyişini durdurmak için şeker düşürücü ilaçlara ihtiyaç duyulur. Hastalığın doğal süreci, bazen de tedaviye uyumsuzluk nedeniyle zamanla geçici veya kalıcı sürelerle insülin kullanmak gerekebilir. 


GESTASYONEL DİYABET



Gebelik diyabeti olarak da bilinen gestasyonel diyabet, gebelik süresince tanısı konulabilen bir şeker hastalığı türüdür. Hamilelik sürecinde bazı kadınlarda yüksek kan şekeri (glikoz) görülebilir. Kan şekerinin yükselmesi ve gebelik diyabetinin gelişimi genellikle hamileliğin 24 ila 29. haftaları aralığında gerçekleşir.

Gebelik süresince gebelik diyabeti teşhisi konmuş kadınların doğum gerçekleşene kadar konuyla ilgili doktoruyla iletişim halinde olması ve düzenli kontrollerini yaptırması büyük önem taşımaktadır. Gebelik diyabeti teşhisi konmuş anne adaylarının sağlıklarını korumaya büyük bir özen göstermesi, düzenli spor yapması ve vücuttaki glikoz seviyesini azaltmaya yönelik sağlıklı bir beslenme programı takip etmesi gerekir. Bunlara dikkat edilmemesi halinde gestasyonel diyabet teşhisi konmuş anne adayında ilerleyen zamanlarda tip 2 diyabet görülme ihtimali yüksektir. Bu durumda, bebeğin doğum sonrası ilerleyen dönemlerde diyabet geliştirme riskinin de artacağı söylenebilir.



GİZLİ ŞEKER (PRE-DİYABET) NEDİR?



Gizli şeker, kan şekeri seviyesinin normalden daha yüksek olduğu, ancak diyabet tanısı konulabilecek kadar yüksek olmadığı durumu ifade etmek için kullanılır. Bozulmuş açlık glikozu veya bozulmuş glikoz toleransı olarak da adlandırılabilir.

Tip 2 diyabet vakalarının neredeyse tamamında öncesinde gizli şekerin görüldüğü söylenebilir, fakat bu durum, her zaman belirtilerle kendini göstermez. Erken teşhis konulması halinde pre-diyabet tedavisi kalp, kan damarları, göz ve böbrek ile ilgili sorunlar ve Tip 2 diyabet hastalığı da dahil olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununu önleyebilir.



DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI) RİSK FAKTÖRLERİ:



  • Genetik Faktörler ve Aile Öyküsü
  • Pankreasa Bağlı Hastalıklar
  • Obezite
  • İnsülin Direnci
  • Hareketsiz Yaşam
  • Polikistik Over Sendromu
  • Yaş



TEDAVİSİ:



Diyabet kronik bir hastalıktır ve kesin bir tedavisi yoktur. Hastalığın tedavisi, hastalığın olumsuz etkilerini önleyebilmek ve hastanın yaşam kalitesinin düşmesini engellemek içindir. Kan şekeri seviyesinin normal sınırlarda tutulabilmesi, hastalığın etkilerinin en aza indirgenmesi için önemlidir.

Diyabet teşhisi konmuş bireylerin günlük hayatlarında kan şekeri değerlerini rutin olarak kontrol etmeleri gerekir. Kardiyovasküler hastalık görülme riskini arttırmamak adına tütün ürünlerinin kullanılmaması, tansiyon ve kolesterol değerlerinin normal düzeyde tutulması gerekir.


Tedaviye ilk aşama olarak beslenme şeklinin düzenlenmesiyle başlanabilir. İdeal kiloda olmak ve fazla kilolardan kurtulmak kan şekerinin kontrolünü kolaylaştırır. İkinci aşama olarak düzenli egzersiz yapılmalıdır. Üçüncü aşamada ise alınan önlemlerle gerekirse ilaç tedavisi uygulanabilir.



KAYNAKÇA


https://www.medicana.com.tr/saglik-rehberi-detay/12037/diyabet-hastaligi

https://www.acibadem.com.tr/tibbi-birim/diyabet-tedavisi/

https://www.amerikanhastanesi.org/endokrinoloji-diyabet-ve-metabolizma/diyabet-nedir

https://hastane.etu.edu.tr/diyabetes-mellitus-seker-hastaligi/

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Yakışıklı Serdar

4 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.